Kayıtlar

OKUYORUZ AMA..?

Resim
Merhabalar, Bu yazımızda günümüz şartlarında oldukça gerekli olan okumaktan bahsediceğiz. Bu yazımızda okumaktan kastım bifiil okula gitmek eğitim öğretim görmek olacaktır. ilkokul ortaokul lise üniversite derken hayatımızın 20 senesi gidiyor. Bakın dile kolay söylemesi ama geniş bir persperktif ile baktığınız zaman 20 sene pekte yabana atılacak bir zaman değil. 20 sene boyunca okuyupta hala işsiz olan milyonlarca genç var bu ülkede. O zaman bu çocuklar neden okuyor. Hayatlarının 20 senesini işsiz kalmak için mi harcıyorlar. Ve bu 20 sene içerisinde de oldukça fazla dert ve sıkıntı ile uğraşıyorlar. Sınav stresi okulu geçmek stresi üniversiteye girme stresi ve bunun gibi yüzlerce farklı dert ve sorun ile karşı karşıya kalıyorlar. Peki bütün bunlar ne için ? Aslına bakarsanız dostlarım koca bir hiç. Bu eğitim sistemi bizlere hiçbir şey katmıyor. Sadece ilkokulda verdikleri bilgileri kullanıyoruz hayatımızda. İlkokulda okuma yazma, matematik, gibi dersleri gösteriyorlar. Bu dersler ön

GEÇEN ZAMAN NE ÇABUK GEÇİYOR ?

Resim
Merhabalar; Bugün kaybettiklerimizden bahsediceğiz. Gidip de geri gelmeyen zamanlarımızdan bahsediceğiz. Ben bu satırları yazarken aklıma çocukluk anılarım geliyor. Daha dün yaşamışım gibi o duyguları hala hissedebiliyorum içimde. Konuşmayı ne zaman öğrendim, ne zaman ilk defa anne-baba dedim. İlk karnemi aldığımda kı o heyecan ondan ziyade okula kayıt olmaya gittiğim ve okuldaki ilk günüm. Liseye ilk başladığım gün, lisedeki sevgili olduklarım, kavga ettiğim insanlar. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama dostlar inanın ki bu anıları her ne kadar yaşanmışlık olarak hatırlasam da BAZI zamanlar benim için bir şey ifade etmiyorlar. Çünkü geçen zamanı oldukça verimsiz kullanımışım. O zaman ki düşünce yapım geçen zaman bir daha geri gelmeyecek tarzında değildi. Dostlar benim burda demek istediğim şey şu her anımızın bizim için ne kadar önemli olduğunu düşünerek yaşayalım. Her anımızı ileride çocuğumuza sanki o anımızı anlatıyormuşcasına yaşayalım. Şunu unutmamak gerekir ki bu yaşadığımız a

2017 YGS SINAVINA SANİYELER İLE GİREMEYEN ÖĞRENCİLER

Resim
Merhabalar; Bu makaleyi okuyanların çoğunun bildiği gibi 12.03.2017 tarihinde 2017 senesinin YGS sınavı gerçekleşti. Bu yazımızda sınavın içeriği, kolaylığı veyahut zorluğu bizi ilgilendirmiyor. Bu o kadar da önemli olmayan sınav ile hayatları mahvolan kardeşlerimizden biraz bahsedeceğiz. Geçtiğimiz pazar günü yüzlerce genç kardeşlerimiz 2017 YGS sınavına giremedi. Herhangi bir evrak eksikliğinden kaynaklanmıyor bu durum. Sadece ve sadece sınava birkaç dakika geç kaldıkları için. Günümüzün siyasi parti liderleri herhangi bir toplantısına ya da mitingine saatlerce geç kalınca herhangi bir şey yok. Milyonlarca insanı açık alanda bekletince herhangi bir tepki yok ama benim genç kardeşlerim birkaç dakika geç kalınca sınava almıyorsunuz. Verdiğim örnekleri çoğaltabiliriz. Sadece siyasi liderden bahsetmiyorum burada gerek medya patronları gerekse diğer önemli şahsiyetler için de aynı durum geçerli. Ancak onların kaybedecekleri 1 yılları yok. Tamı tamına 365 gün. Bu rakam dile kolay. Ancak

HOLLANDA'NIN TÜRK BAKANA YAPTIĞI SAYGISIZLIK

Resim
Merhabalar, Bugünkü konumuz  11.03.2017 tarihinde Hollanda'nın aşırı sağcı ve milliyetçi kısmının Türkiye'nin Aile ve sosyal politikalar bakanımıza yaptığı küstahlıktan bahsedeceğiz. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki yaptıklarının herhangi bir uluslar arası teamülde karşılığı yoktur. Hollanda hükümeti bu yaptıkları adına bütün dünyadan ve Türkiye'den özür dilemelidir. Kendi ülkesinin bir toprağı olarak kabul edilen Türkiye başkonsolosluğuna gitmek isteyen sayın bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya ' nın aracını durdurup kendisini saatlerce aracın içerisinde tutmuşlardır. Ve ilerleyen saatlerde sınır dışı etmişlerdir. Hangi ülkeden olursa olsun kendi başkonsolosluğuna gitmek isteyen bir yetkiliye bu şekilde muamele yapmak siyasi bir suçtur. Özellikle bunun gibi sınır tanımaz bir uygulamayı uluslar arası dokunulmazlığı olan bir bakana yapmak siyasi suçun niteliğini daha da arttırmaktadır. Böylesi bir hareket kabul edilemez. Ancak maalesef ki 2017 Avrupasın da bu gibi mua

BELİRSİZLİK

Resim
 Söze nasıl başlıycağımı her zaman bilememişimdir ama ne yazarsanız yazın söze başlamış oluyorsunuz. Bizde artık başladığımıza göre konumaza gelelim. Dönüp baktığımız zaman dünyamıza ikinci dünya savaşı başlamadan bir yıl önceki havalar dolaşıyor hergün soluduğumuz havamız. bide aynı o dönemlerde yaşıyan insanlar gibi içimizde hep korku taşıyoruz.Acaba ne zaman sorusunu soruyor milyonlarca -özür dilerim milyarlarca- insan. malesef ki bunun cevabını verebilecek olan varlık dünya üzerinde yaşamıyor. Acaba nasıl bir gelecek bekliyor beni, acaba kader neler göstericek bize, savaş çıktığı zaman aileme, geride bıraktığım bütün sevdiklerime ne olucak. bunlar cevaplanması çok zor olan sorular. Ve umarım bunları düşünmek zorunda kalmayız. Günümüzde SAVAŞ kelimesinin anlamını hafife alan birçok insan var ve bunların hepsi inceldiği yerden kopsun mantığında olan insanlar. Ve malesef ki bu insanlar devlet başkanları, hükümet liderleri vs. halkın güvendiği insanlar. beğendiğim bir söz var "ç

NASIL BİR YER BURASI ?

Resim
Evet dostlarım yaşadığımız bu hayat düzenini gerçekten beğenen bir kişi çıkacağına nedense ben pek fazla inanmıyorum. Kendi fikrimi söylemem gerekirse hayatımızın çoğu çalışmakla geçiyo dimi bunu zaten hepimiz biliyoruz. PEKİİ dostlarım olaya birde şu açıdan bakmanızı sağlamak istiyorum bu yazıda biz o kadar çalışıyoruz çalışıyoruz peki emeklerimizin karşılığını alıyor muyuz sizce benim blogum benim görüşüm almıyoruz. Ama merak etmeyin emeklerimiz boşa gitmiyo bizim emeklerimizi başkaları yiyiyor. Kendi koyduğu kurallarıyla hem bizim emeklerimi çalıp hemde bizleri yönetiyolar. Burdan hiçkimseye siyasi bir mesaj vermek istemiyorum. Ben eleştirimi genel anlamda klasmanda yapıyorum. Ve bizim emek hırsızlarımız işlerinide gayet iyi yapıyor. Adamların düşünceleri sistemin yürümesi için 1 milyar insan yeterli. Peki ya diğerleri yada o 1 milyar insan kimler olucak? Sizlere şöyle açıklıyım dostlarım o kararı verenlerin aileleri ve çevresi o 1 milyar insanın içinde olucak siz ben bizim tanıdı

EVLİLİK

Resim
Anlaması gerçekten zor olan bir duruma açıklık getirmek istiyorum. Meselenin kendisi evlilik. Şöyle düşünün dünya üzerinde ortalama 23 yıllık bir yaşantınız olsun, acısıyla tatlısıyla 23 yıllık bir yaşantı. kelimelere dökünce gerçekten küçük bir zaman dilimi gibi gelebilir size. 4,5 miyar yaşında olan dünya için 23 yıllık bir yaşantı pehh o kadar da bir numarası yokmuş diyebilirsiniz. Ama öyle değil. Saniyenin onda biri bile insan hayatını tamamen değiştirebilir diye bir yazı okumuştum zamanında bakın dikkatinizi çekerim SANİYE. Ve biz burda 23 yııl gibi bir zmandan bahsediyoruz. Tabiki bu süre bazılarımız için daha fazla veyahut daha aşağıda bir süre olabilir. Kısacası siz o 23 yıllık ortalama yaşam süresinde tek bir gerçeği açığa kavuşturuyorsunuz. BABANA BİLE GÜVENMİYCEKSİN. Gerçekten bu durum böyle sevgili okurlar. Söz konusu olan varlık dünya üzerinde yaşıyan en kötü en acımzsız en gaddar olan varlık yani İNSAN. eğer inanıyorsanız insanlarda nefis denen bir olgu gerçeği var ve o